Aşure deyince aklımıza ilk gelenler, bolluk, bereket, yardımlaşma, dayanışma hatta komşuculuk, değil mi?

TDK’ye göre aşure "buğday, nohut ve benzeri baklagil ile kuruyemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tatlı türü, alaca aş” olarak tanımlansa da, kültürümüzde çok daha fazla anlam taşıyor. Ortaya çıkış sürecine dair çeşitli rivayetler olsa da, en bilineni Nuh Peygamberin büyük tufanda gemiye aldığı yiyecekler tükenmeye başlayınca kalan yiyecekleri bir kazanda toplayarak pişirdikleri çorbadır. Geleneksel olarak içinde 41 çeşit ürün olduğu söylenegelir. Günümüzde temel malzemelere ek, tabiri caizse erzak dolabında ne varsa konulabiliyor.

‘’Komşudan beklemeyeyim, bu sene de ben yapıp dağıtayım.’’ derseniz, en kolay şekliyle aşure tarifini paylaşalım.

Aşure Tarifi

Aşurenin olmazsa olmaz malzemeleri, aşurelik buğday, nohut, fasulye, üzüm, kayısı, incir gibi kuru meyveler, fındık, fıstık, ceviz gibi kuruyemişler ve tabii ki şeker. Baklagilleri akşamdan ılık suda bekletin, ertesi gün suyunu dökerek ayrı tencerelerde diri kalmayana dek haşlayın. Kuru meyveleri minik küpler şeklinde doğrayıp kaynar suda bekletin. Haşlanan buğday, fasulye ve nohutu büyük bir tencereye alıp şeker ilave ederek karıştırmaya devam edin. Bu aşamada suyu bol tutulmalı, su eksildikçe kaynar su ilave edilmeli ki aşure lapa olmasın. Şeker eridiğinde karanfil, portakal kabuğu rendesi, çubuk tarçın, suda beklettiğiniz kuru meyveleri suyunu süzerek ekleyin. Kaynayıp kıvam aldığında ocağı kapatıp tencerenin kapağını kapatıp dinlendirin. Ardından kâselere aldığınız aşurenin üzerlerini ince kıyılmış fındık, fıstık, badem, ceviz, toz tarçın, kuş üzümü, nar gibi arzu ettiğiniz malzemelerle süsleyin.

Malzemeleri ve yapılışı herkesin ağız tadına göre değişse de, aşurenin değişmeyen tek püf noktası, eşe dosta, komşulara dağıtılmasıdır.