BLOG YAZILARI

Gastronominin Kadınları Oyunu Değiştirebilir mi?

Müge Akgün

gastronominin-kadinlari-oyunu-degistirebilir-mi

Kendimi bildim bileli ‘Kadınlar Günü’ kutlanmayan bir dünya hayal ederim. Ama sanıyorum bu hayalimin gerçekleşmesi imkansızdan da öte. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından açıklanan 2018 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre cinsiyet eşitsizliğini tamamen gidermek için 100 yıldan daha uzun bir süre gerekiyor. Bizler hep siyasette eşit katılıma dikkat ederiz ama ücret eşitsizliğinin giderilmesi için gereken süre 200 yıl!

Hafta başında Cinsiyet Eşitsizliği endeksi sıralamasında 149 ülke arasında İzlanda’nın ardından en iyi durumdaki ikinci ülke olan Norveç’teydim. Gastronomi dünyasının en etkili kadınlarından, feminist gazeteci yazar Maria Canabal’ın öncülüğünde kurulan ‘Parabere Forum’un Oslo’da yapılan beşinci buluşmasına katıldım.

Kadın şef, aşçı, restoran işletmecisi, üretici, someliye ve yazarları bir araya getiren bir platform olan Parabere Forum’un amacı yeme-içme sektöründeki kadınların güçlenmesine destek vermek, fark yaratan kadınların başarı öykülerini paylaşmak. Ve bu arada toplantıların yapıldığı ülkenin mutfak kültürünü tanıtmak.

Parabere Forum’un bu yılki teması ‘Changing The Game/ Oyunu Değiştirmek’ti. “Kadınların perspektifi ve katkılarıyla gastronomide var olan statüko nasıl değiştirilebilir” konusu masaya yatırıldı. Buluşma 35 ülkeden 400 kişi katılımıyla

gerçekleşen ve iki gün süren forumun birbirinden etkileyici ve ünlü konuşmacıları vardı…

Gerçek Gıda Unutulmaz

Julia Waters, 50 yıllık meslek yaşamı süresince gastronomi sektörüne verdiği katkılar ve sürdürülebilir bir dünya için yaptığı çalışmalardan dolayı‘ParabereCareAward’ ödülüne de layık görüldü. Ödül, Oslo tarihinin ikinci kadın Belediye Başkanı Marianne Borgen tarafından Nobel Barış Ödülü törenlerinin de yapıldığı tarihi salonda verildi.

Vıppa Sokak Yemekleri

Norveç’in Trondheim kentindeki restoranı Credo ile bu yıl Michelin Rehberi Sürdürülebilirlik ödülü ve 1 Yıldız alan Heidi Bjerkan da etkilendiğim şeflerden biri oldu.

Bjerkan aynı zamanda Parabere Forum’un Norveç Restoranında sadece bölgenin zorlu iklim koşullarında üretilen organik, yerel mevsiminde ve sürdürülebilir balıkçılıkla elde edilen, doğaya saygılı ürünler kullanıyor. Sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor. Tecrit edilmiş bir biçimde yaşayan Suriyeli mülteci kadınlara gönüllü destek vermesi, iş yaşamına sokması en dikkate değer çalışmalarından.

Oslo Limanı’nda eski bir şeker deposunda açılan, Orta Doğu’dan Afrika’ya, Uzakdoğu’dan Avrupa’ya farklı kültürlere ait sokak lezzetlerinin, organik ürünlerle yapılmış yemeklerin sunulduğu, atölye çalışmalarının ve kültürel etkinliklerin yapıldığı Vippa projesinin de ortaklarından.

Hem Maria Canabal’ın 21 Ekim’de gerçekleşen İzmir GastroFest’e katılarak platformu anlatması hem de Parabere Forum’un Türkiye temsilcisi Sibel Kutlusoy’un başarılı organizasyonu sayesinde yeme-içme sektöründen 16 isimle birlikte Oslo’daydık. 2020 Parebere Forum Pollenzo- Alba’da yapılıyor. Şimdi hedef, 2021 Parabere Forum’un İstanbul ya da İzmir’de yapılmasını sağlamak.

Tünel Buselik

Gamze Cizreli kafe, brasserie türünün en iyi örneklerinden olan Big Chef’lerden sonra, yeni nesil meyhane konseptine de iddialı girdi. Geçen yıl Anadolu Hisar’ında kapılarını açan, mezelerinden müziklerine eski meyhane kültürünü yorumladığı Hisar Buselik büyük ilgi görmüştü. Şimdi de Şişhane’de Tünel Residence Teras’ta ikinci şubesini açtılar. Bir süre önce Gamze Cizreli ve Big Chef’lerin genel müdürlüğünü üstlenen Cenk Akın ile Buselik’te buluştuk.

Tünel Buselik’in tarihi yarımada manzarası insanın aklını başından alıyor, sade ve fonksiyonel tasarımı da başarılı. Ama mezeler yavaş yavaş servis edilmeye başlayınca dikkatiniz yemeklere dönüyor. Malzeme kalitesine önem verilmiş, taze ve mevsiminde ürünlere öncelik vermişler.

Vişneli pancar salatası, topik, badem ve fıstıklı Girit ezmesi, güveçte yaprak ciğer, pastırmalı sıcak humus, ceviz kaymak ikilisi tam kışa uygun mezelerdi. Hepsi lezzetliydi. Ama bizde patlıcan salatası, kaşık salatası gibi vazgeçilmez öyle bir meyhane mezeleri vardır ki mevsimleri, mevsimselliği hiç takmazlar. Keşke hiç olmazsa yeni nesil meyhaneler bu geleneği başlatsa patlıcan ve domatesli çeşitleri yaz menülerine koysalar. Yemeği keçi sütü dondurma eşliğinde gelen tahin helvalı katmerle sonlandırmayı ihmal etmeyin…

Öküzgözüne özel kadeh

Hafta içinde Kavaklıdere AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Başman’ın ev sahipliğinde bir grup gazeteci-yazar Nicole restoranda bir araya geldik. Türkiye şaraplarını yurt dışında temsil edecek yerli üzümlerin en önemlilerinden Öküzgözü için Kavaklıdere dünyaca ünlü Avusturyalı kadeh üreticisi Riedel ile özel bir çalışma yaparak kadeh üretti. Öküzgözü üzümünün de artık pinot noir gibi kendine ait bir kadehi var.

İki yıl kadar önce Fransa’da bağ ve şato satın alan 90 yıllık markanın ikinci kuşak üyesi Ali Başman, Türkiye’nin şarap ihracatının % 70’ni gerçekleştirdiklerini ve bunun % 30’unun da Öküzgözü olduğunu söylüyor.

Yeni bir kültür sanat bölgesi doğuyor

Akaretler yavaş yavaş kültür ve sanat bölgesi olma yolunda ilerliyor. Bilgili Holding’in iş birliği ve desteğiyle ve Sabiha Kurtulmuş’un organizasyonuyla 5 Mart’ta başlayan 17 Mart’a dek süren “Artweeks @Akaretler” etkinliğinde yerli ve yabancı birçok sanatçının eseri, 15 gün boyunca Akaretler’deki sıra evlerde sergilenecek. Etkinlik süresince sanatçı ve koleksiyoner buluşmaları, workshoplar, sanat sohbetleri sergi turları, müzik dinletileri de yapılacak.