Kimileri için kış sebzelerinin en sevileni, kimileri için ise uzak durulanlarından biri. Her iki grubu da içeriğimize davet ediyor, kerevizi tüm detaylarıyla sofraya yatırıyoruz.

Öncelikle kerevizin bir şifa deposu olduğunu söyleyelim. Vitamin ve mineraller açısından hayli yüksek bir besin kaynağı. Bağışıklığımızın güçlü olması gereken bu günlerde kerevizi vitamini açısından da mutfaklarımızdan eksik etmememiz gerekiyor.

Apiaceae familyası içerisinde yer alan kerevizin yetişme süresi iki yıl. Maydanozgiller familyasına ait bu sebzeyi çok lezzeti bir hale getirebilirsiniz. Hem köklerini hem yapraklarını değerlendirerek yapabileceğimiz yemekler kerevizle hiç de sınırlı değil. Örneğin; kereviz salatası, yemeklerin yanına çok yakışacağı gibi, beş çayı gibi bir öğünde de yerini alabilir. Üstelik yapımı da çok kolay. Kerevizi rendeleyip çiğ olarak üzerine yoğurt, bir miktar mayonez ve sarımsak eklemeniz yeterli. Dilerseniz yapraklarını süs olarak kullanabilir, üzerine dövülmüş ceviz ilave edebilirsiniz.

Kerevizin yapraklarının lezzetine asıl varacağınız yemek ise; zeytinyağlı kereviz. Küp küp doğradığınız kerevizi, soğan ve havuçlarla kavurduktan sonra su yerine portakal suyu ekleyin ve yapraklarını da küçük küçük doğrayarak yemeğe ilave edin. Bol zeytinyağıyla pişirdiğiniz bu yemek damak tadınızı kesinlikle büyütecektir. Aynı yemeği etli olarak yapmak isterseniz portakal suyunu çıkarın, kuşbaşı et ve salça ilave edin. Bitmedi!

Kereviz yapraklarını detoks suyu olarak kullanabileceğinizi biliyor muydunuz? Kerevizin saplarını, yaprağını rondodan geçirdikten sonra süzüp salatalıkların suyunu da ilave ederek sağlıklı bir içecek elde edebilirsiniz.