Bu restoranlar ünlü şefleri ve leziz yemeklerinin yanı sıra gerek dekorasyon, gerek tabak düzenleme, gerek yenilikçi anlayışlarıyla zevkinize hitap ediyor.

Mikla

ABD’de yaklaşık 8 yıl kadar şeflik yaptıktan sonra 1996’da İstanbul yeme-içme sahnesine dahil olan Mehmet Gürs, restoran sektörüne olan bakış açısı ve yenilikçi tavrıyla kısa sürede fark yarattı. 2005 yılında Akdeniz ve İskandinavya mutfakları esintili, şef mutfağı olarak açtığı Mikla 2012’de büyük bir dönüşüm geçirdi. Gürs ve ekibi yerel, mevsiminde, sürdürülebilir bir şekilde temin edebilecekleri, kalitesine güvendikleri ürünleri kullanmaya başladılar. Anadolu’yu neredeyse tümden dolaşarak ve kaliteli yöresel malzemenin izini sürerek küçük çiftçilerle bağlantı kurdular. Gürs, geçmişi geleceğe taşıyarak, kendinden sonra açılan birçok restorana yol gösterici olan ‘Yeni Anadolu Mutfağı’ konseptini başarıyla kurguladı. Anadolu’nun geleneksel mutfağının temel taşlarını sarsmadan, şef dokunuşlarıyla günümüze uyarladı. Seçilen malzemelerin uyumla harmanlandığı, yaratıcılık ve lezzet çıtasının yüksek olduğu yemekler, mevsimsel döngülere göre değişen menü, sunum ve servisteki yetkinlik Mikla’ya gidenlere gastronomik bir deneyim yaşatıyor.

Aheste Pera

Aheste, şık atmosferi, bilinçli ve işinin ehli servis ekibi, itinalı yemek ve şarap menüleri ile her geçen gün yerli, yabancı müdavim kitlesini artırarak, Beyoğlu yemek dünyasına artı değer katıyor. Orta Doğu ve Türk mutfaklarından esintiler taşıyan menüde, Aheste’ye özgü birçok lezzet bulunuyor. Dudi pilavi, karamelize kumpir patlıcan, zehir zemberek, Acem cacıklı pancar mücver ve takoz kokoreç imza yemekler arasında. Mevsime göre değişen menüde lezzetli alternatifler de mevcut.

Mürver

Mehmet Gürs’ün danışmanlığını, Yılmaz Öztürk’ün şefliğini üstlendiği Mürver, yaratıcılık, lezzet, estetik sunum, fiyat-kalite dengesiyle tutturduğu anlayışı ve göz alıcı Tarihi Yarımada manzarasıyla kısa sürede yeme-içme severlerin dikkatini çekti. Mürver’de etler, deniz ürünleri ve sebzeler açık mutfakta hiç sönmeyen odun ateşinde pişiriliyor. Sadece yerel ve mevsiminde malzeme kullanılıyor. Dana dil, topik, mücver, sucuk gibi geleneksel yemekler sunuluyor.

Sunset

Barış Tansever’in Ulus parkı’nın içinde açtığı Sunset Grill Bar, 24 yıldır cazibesini ve popülerliğini hiç yitirmedi. Hem yemekleri hem de müthiş manzarası ile iş yemeklerinin ve özel kutlamaların vazgeçilmez mekanı oldu. 2000’lerin başında Londra’daki ünlü Japon restoranı Nobu’nun kurucu şefi Hiroki Takemura’nın gelmesiyle Sunset’in mutfağı daha da güçlendi. 2015 yılında ekibe katılan şef Fabrice Canelle ile mutfak ve servis ekibinin sürekliliğinin Sunset’in başarısındaki payı büyük.

Fauna

Açıldığı ilk günden itibaren kalite ve lezzet çıtasını yükseltmeye devam eden Fauna, yemek kültürüne, doğadaki sürdürülebilirliğe, kullanacağı malzemenin adil üretilmesine, mümkünse organik olmasına önem veriyor. Sıfır numara irmikle hazırladıkları dolgulu makarna çeşitleri, mevsime göre sebze tabakları, sorbe çeşitleri ve özel reçete ile hazırlanan Maylobi, denenmeyi fazlasıyla hak eden lezzetlerden birkaç tanesi.

La Petite Maison

Fransız Riviera’sının kültürünü ve atmosferini sunan La Petite Maison’un mutfak kültürüne hafiflik ve sadelik hakim. İstanbul’daki restoran, ünü Nice’ten dünyaya yayılmış restoranlar zincirinin dördüncü şubesi. Geleneksel Fransız mutfağından izlerin görüldüğü La Petite Maison’da mevsimsellik önemli. Menü yılda en az dört kez yenileniyor. En çok tercih edilen yemeklerin başında portakallı ördek but, kuzu pirzola ve zeytinyağında ılık karides geliyor.