BLOG YAZILARI
Like Sayısını Artırma Garantili Yemek Fotoğrafı Nasıl Çekilir?
Yemek Fotoğrafı
Her ne kadar sadece yaşamımızı sürdürmek için yemek yiyormuşuz gibi görünse de, artık yemek yerken sadece bedenimizi değil bir çok duyumuzu da beslediğimiz bir gerçek. Bunların içinde belki de en önemlisi görme duyusu. Çünkü aslında yemekle ilk temasımızı görerek kuruyoruz ve zihnimizde tadına dair ilk fikri bu şekilde inşa ediyoruz. Tadı çok güzel olabilecek bir yemeğin sadece görüntüsü, bize tadının çok da güzel olmayabileceğini söyleyebiliyor ya da tam tersi olarak bizi çok sıradan bir yemeğin çok lezzetli olabileceğine ikna edebiliyor. Yemek fotoğrafı çekmenin etkisi tam olarak burada başlıyor. İyi bir yemek fotoğrafı, o fotoğrafa bakan kişiye yemekle hiçbir temas sağlamadan duyularını doyurmayı, doyurmasa bile ona doğru bir açlık ve istek yaratmayı başarabilen fotoğraf oluyor.
Nasıl oluyor iyi yemek fotoğrafı?
Her şeyden önce iyi bir yemek fotoğrafı çekebilmenin en önemli basamağı; gerçekten yemekle, mutfakla, malzemelerle haşır neşir olmak, yemek hazırlamayı, pişirmeyi sevmek, hepsini olmasa dahi birçok mutfak kültürüne belli bir miktar hakimiyet ve ilgi gerektiriyor. Yemeğin kendisiyle kurulan ilişki, onun fotoğrafını çekecek olan fotoğrafçının zihnindeki imgesi, yemeğin fotoğrafını çeken kişinin yaklaşımını da doğrudan etkiler. Dolayısıyla en sonda ortaya çıkacak fotoğrafı da belirleyen en önemli unsur haline gelir.
Bir diğer unsur, yapaylıktan uzak olmak ve dürüstlük olarak özetlenebilir. Yıllarca yemek fotoğrafının arka planında, fotoğraflarda görünen yemeklerin aslında nasıl plastik ya da farklı materyallerle hazırlanıp fotoğraflandığı (mesela patates püresini gıda boyalarıyla renklendirerek nasıl dondurma olarak kullanıldığını bir yerlerde okumuş ya da görmüşüzdür belki) anlatılagelmiştir. Bir diğer durum olarak fotoğrafı çekilen yemekle, gerçekte o yemeğin kendi görüntüsü arasındaki farka hepimiz şahit olmuşuzdur. Bu biraz yemek fotoğrafı ve reklam fotoğrafı ayrımında yatmakta. Reklam fotoğrafına bakarsak amacı ürünü satmak ve bunu olabilecek en aşırı paketleme ile yapmaktır. Yemek fotoğrafında ise ana unsur bakan kişiye o yemeğe dair bir duygu ya da doyum hissi yaşatmak ve bazen bunu bir hikâye ile anlatmaktır. Yakın dönemde yükselen ve yerleşik hale gelmeye başlamış olan yemek fotoğrafı tarzı artık yapaylıktan mümkün olduğunca uzak, stilize olmayı kenara atmayan ancak o yemeğin gerçekliğinden de ödün vermeden mutfakta hazırlanıp sunulan fotoğraflardan oluşmakta.
Fotoğrafın bu kadar duyusal ve yaklaşımsal unsurlarının yanında sonuç olarak teknik bir yanı da var. Ancak bu en yeni ve pahalı fotoğraf makinesi ya da en güçlü ışıklar, araçlar demek değil. Fotoğraf çekilecek araca odaklanmadan, tekniği geliştirmek, fotoğrafın kompozisyonunu doğru inşa edebilmek, kadraj dahilindeki küçük detayları görebilmek, bazen riske girip ezberlenen açılardan değil de yeni açıları ya da gelen ışığın şeklini değiştirmek, yemeğin içinde kahraman nesne olarak adlandırabileceğimiz bazı malzemeleri -rengi çok güzel bir domates, şekli çok cezbedici bir patates ya da sıcak bir yemekte üzerine dökülen maydanozun sıcaktan iyice solmadan çekilmesi gibi- hızlıca; ancak doğru şekilde seçerek karar vermek ve fotoğraflamak, en iyi makinelerle ve ışıklarla çekilmiş dümdüz bir fotoğraftan elbette kat kat daha iyi olacaktır.