BLOG YAZILARI
Nişantaşı’nın Hem Göze Hem Mideye Hitap Eden Mekanları
Nişantaşı
Nişantaşı. İstanbul’un moda ve yeme-içme dünyasının başkenti. Eskinin konaklar semti. Adını padişahların atış talimi yaptıktan sonra iyi atışlarını belirlemek üzere diktikleri taşlardan alıyor. Taşlardan bir tanesi halen yerinde, Teşvikiye Karakolu’nun önünde bulunuyor. Bu tarihi semtin gelin, İncili Gastronomi Rehberi’nde inci sahibi restoranlarına bir bakalım.
2012 yılında İstiklal Caddesi’nin girişinde bir ara sokakta açılan yakın bir zamanda Nişantaşı’na taşınan Adana İl Sınırı, Park Şamdan’ın bulunduğu Maçka’daki yeni yerinde hizmet veriyor. Adana kebabı ve mezeleri lezzetli, servis kalitesi başarılı.
Yine kebaplarıyla tanınan Başköşe ile devam edelim turumuza. 2002 yılından beri Maçka Bronz Sokak’ta hizmet vermeye devam eden Başköşe Kebap için, “şehrin en sakin kebap restoranlarından biri” denilebilir. Her gidildiğinde aynı servis ve aynı yemek kalitesinin bulunabildiği yerlerden biri.
Tatbak ise 1960 yılından beri aynı sokakta bulunan Nişantaşı’nın bir lezzet klasiği. Özellikle öğle saatlerinde iyice hareketlenen salonda sakin bir köşe isteyenler üst katta, fırının işleyişini izlemek isteyenler ise giriş katında oturuyor.
Mim Kemal Öke Caddesi’nde yer alan Must ise odun fırınında pişirdikleri zengin malzemeli pizzaları, dekorasyonundaki duvar resimleri ve bol yeşillikli bahçesi ile renkli bir atmosfere sahip.
Nişantaşı’nın en hareketli noktalarından birinde yer alan Beymen Brasserie, yüksek tavanı, şık barı ve art-deco tasarımıyla dikkat çeken bir yer.
Nish Palas İstanbul’un giriş katında açılan Glens’in menüsü, Akdeniz ve İtalyan mutfaklarının dengeli harmanıyla hazırlanırken ‘sağlıklı yaşama trendi’nin iyi örnekleri de menüdeki yerini almış. Dekorasyonundaki estetik bütünlük, bulunduğu caddenin canlılığına paralel kalitede.
Sessiz bahçesi ve rahat ortamıyla şehrin göbeğinde adeta bir vaha olan Juno da Nişantaşı’nın klasiklerinden biri. Menüsü az ve öz. Salata, pizza, makarna, sandviç, ana yemek ve tatlılardan oluşan menüsü çok cazip içeriğe sahip.
Nişantaşı keşfimizi Naomi ile tamamlıyoruz. Mim Kemal Öke Caddesi’ndeki minicik yerlerinde kısa sürede müdavim kitlesini oluşturarak dikkatleri çekmeyi başaran Naomi’nin mottosu “We love sushi”. Buranın en önemli özelliği bir sushi bar olması ve omakase (size özel teker teker hazırlanıp servis edilmesi) yapması.